toprak senden, yol elbet senin efendim
mezarlarla konuşur bir soyun tohumu ben
zaman sürüp sakinleştirdiğim ölüm vakitlerinden geçtim
gün ışıldı utandım ellerimin güzelliğinden
gece zifirdi efendim, benimi yakıp kendime sindim
solurum istir gırtlağımda, beklerim yüzümde sakal birikir
aleve hikâye taşımaktan nasıl vazgeçsin dilim..
ateş senden elbet, yağmur senin marifetin
yangınıyla mağrur bir kibrin artığı ben, senden
sesimde allah arayanlara bir su dilenirim
bir su efendim, ağızlara serpeyim
yasakmeyve, mayıs-haziran 2007
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder