zaman, dönemez bazı dünyaları
ferahlar bu göğsüm
sabahın uyuduğunu göreniniz var mı

bir vakite asılı akşam nedir
güneş gündüzlüdür
kendinden ayrı gecenin karanlığı

savrul ey doğmuş olmanın nişanı
bir yeryüzünde bir ben kimdir
hem boşluktur zamanın asıl adı

varlık hiçlikte dinlenir
ve asla, bazı şeylerin yoktur mekânı



kendime geçebilsem, kendi içime
hangi su karşılar yüzümü
ayna etse cismini bedenim içinde geçip giderken kum
bu sarmal kuyuda kazınan ruhum gösterir mi rengini
kendime dönerken kendime gözüken bu ufunet, bu tortu
birikir mi kuyuda ben arşa çekerken gövdemi

hiç gedik bulamaz kendine kusan safra
bende ben biriktirdim bu kanı ruhuma!
ben heba ettim yüzümden çekip aynayı nergise
gözüm, ah çirkin gözüm döndü kendini aslıyla görmeye!



/rakı / süt / içinden çıkılmaz iki beyaz hatıra/

 /gelin isterim / ellerinizde on liralık on bir / dokuz buçuk liralık beyaz / benim dizlerim zaten kırık / oturun isterim boyum kısa/

/rakı / ben çocukken bir büyükten / böldürürdüm bazen / bir otuz beşlik rakı // o kadarına mı yeterdi lirası babamın / anam izin vermez miydi bilmem fazlasına // bazen birinin ağzı oruç / bazen ağzı birinin hep öyle bembeyaz yara // hangi bakkal “selamünaleyküm” bilir miydim / hangisi “iyi günler / bir ufak sarhoşluk taşıyacağım sarsak ellerimle babama” // sonra işte kaydı gitti o şişe / bakakaldım elimde yırtık bir torba / kaldırımda cam kırıklarına // bilmem hâlâ babam avuttu mu kendini o gün / tek oğlunun sarhoşluğuyla // o zamanlardı yine ben on iki on üç yaşımda / diktim başıma köpeköldüren / çıkardım içimde ne var yok kustum babasızlığıma // o zamanlar / çocukken / daha başım kara/

/süt / anamın ablası hürmüz / adaştı zerdüştlerin hayır tanrısıyla // bundan mıydı dört çocuğundan ikisi sakat / kıpırdardı önünde anlamsızca // iyi büyüsün / güzelleşsin istemiş, serpildi birinin adı / sallardım elimi ben / yüzünde sinekler yürürdü neden / bir insan nasıl yatar aynı yatakta yıllarca // tek kızıydı / tek goncası teyzemin yazık / serpilemedi / soldu gitti kucağında // yok / bir ateş yetmez / bir tane daha zerdüştlerin hayır tanrısına! // doğru ve haklı olsun diye birinin adı sedat / bir abim var teyzemden yaşar hâlâ // işlemez elleri / doğrulmayacak bedeni herkeste olan o basit adıma // o evde işte / onların arasında / doğrardı teyzem bayat ekmeği kaynar süte iki kaşık şeker / doyardım ben mutfağında tamlığımdan utana utana/

/isterim bir ufak rakı etse sözleriniz / bir çanak süt / “içine sığanın dışına çık” / duymak istiyorum bunu kendi kulaklarımla/


duvar edebiyat, eylül-ekim 2012